İnsan Haklarının Anayasası olarak tanımlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, dil, din, renk, cinsiyet ve sınıf farklılığı gözetmeksizin, tüm insanların sadece insan olmalarından kaynaklı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu ilan etmektedir.

İnsan haklarının bugün Türkiye’deki ve dünyadaki durumuna baktığımızda birçok sorun alanı daha karşımıza çıkmaktadır. Cezaevi koşullarını, adil olmayan yargılamaları, işçi haklarını, çocuk haklarını, düşünce mahkûmlarını, mültecileri, sığınmacıları, kadınlar haklarını, işkence ve kötü muameleyi ve ifade özgürlüğünü de içeren birçok konu dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de hala çözüm bekleyen konulardandır.

Müslüman coğrafyada yaşanan soykırımları, Suriye’de yaşanan hak ihlallerinin,ülkemizde; Soma ve Ermenek'te yaşanan insanlık dramlarının, ilimizde yaşanan baraj facialarının yakın tanıklarıyız. Hâlâ, milyonlarca kişi sosyal güvenceden yoksun, eğitim ve sağlık hizmetlerinden uzak yaşıyor. Kişilere, kendisini ve ailesini insan onuruna uygun şekilde yaşatacak gelir olanağı sunmadan; sağlık ve eğitim hizmetleri vermeden; sağlıklı konutlarda yaşam sağlanmadan; sayıları 12 milyonun üzerinde olan engellilere insan onuruna uygun uygulama sağlamadan, kadınlara eşit olanak sağlamadan, ayrımcı muameleye tabi tutarak, çocukları korumadan, haklarına saygı göstermeden, toplumda insan haklarının sağlandığı söylenemez. 

Ülkemizde bu kadar vahim hak ihlalleri yaşanırken yeni yargı paketleriyle yargı makamlarına haber dahi verilmeden idari makamlara gözaltı yetkisi tanınması,aramalarda somut delile dayalı kuvvetli şüphe unsuru yerine keyfi kullanıma müsait makul şüphenin yeterli olması insan haklarına tamamen terstir ve Ülkemizde geriye gidişi ifade etmektedir.

Her hak ihlalinin yakın takipçisi olacağız. İnsanın hakları ile insan olduğu gerçeğinin farkında olarak; özgürlük, eşitlik, adalet ve kardeşlik değerlerinin; insan haklarının özümsendiği bir Dünya ve Türkiye özlemiyle İnsan Hakları Gününü kutlarız.  

SİİRT BAROSU